Gericilik ve Dinsel Baskı
Gericilik ve dinsel baskı, toplumlarda geriye dönük ve katı kural ve normların dayatılmasıyla karakterize edilmektedir. Gericilik, modernizme veya çağdaş düşünceye karşı direnç gösteren ve genellikle dini inançlara dayalı katı ideolojileri teşvik eden bir tutumu ifade eder. Bu tür bir yaklaşım genellikle bireylerin özgürlüklerini kısıtlar. Kadınların haklarını ihlal eder ve toplumda ayrımcılığı teşvik eder. Dinsel baskı ise belirli bir din veya inanç sistemi altında toplumun diğer gruplarına uyguladığı zorlayıcı politikaları veya yasal düzenlemeleri içermektedir. Bu tür baskılar, dini azınlıkların, farklı inançlara sahip bireylerin ve düşünce özgürlüğünü savunanların haklarını sınırlayabilmektedir. Buna en büyük etken ise tarikatların yarattığı dinsel baskılardır.
“Dinci” terimi, bir dinle ilgili olan veya dini referansları içeren anlamına gelir. Gerici dini eğitim ise genellikle konservatif veya geleneksel anlayışa dayalı eğitim programlarını ifade eder. Ancak, bu konuda genel bir değerlendirme yapmak zordur. Çünkü “gerici” veya “ilerici” terimleri genellikle kişisel görüşlere bağlı olarak farklı yorumlanabilmektedir. Buna rağmen, gerici dini eğitimin olası zararlarına dikkat çekilmelidir.
- Bilimsel İlerlemeye Engel Olur: Bazı gerici dini eğitim modelleri, bilimsel bilgiyi sınırlar veya reddeder. Bu durum, öğrencilerin eleştirel düşünce becerilerini sınırlar ve bilimsel gelişmelere karşı açık olmamalarına neden olur.
- Dünya Görüşü Daralır: Gerici dini eğitim, öğrencilere sadece belirli bir dini perspektife odaklanmayı öğretir. Diğer inanç sistemlerine veya dünya görüşlerine karşı daha dar bir bakış açısı geliştirmelerine neden olur.
- Toplumsal Çeşitlilikle Başa Çıkma Zorluğu: Gerici dini eğitim, farklı kültürler, dinler ve dünya görüşleri arasındaki çeşitliliği göz ardı eder veya reddeder. Bu durum, öğrencilerin toplumsal çeşitlilikle başa çıkma yeteneklerini zayıflatır.
- Cinsiyet Eşitliği Sorunları: gerici dini eğitim modelleri, cinsiyet eşitliği konusunda kısıtlayıcı veya ayrımcıdır.
- Hoşgörüsüzlük ve Ayrımcılık: Diğer inanç sistemlerine veya yaşam tarzlarına hoşgörüsüz bir yaklaşımı teşvik eder. Bu durum, toplum içinde ayrımcılık ve çatışmalara neden olur.
Eğitimde gericilik ve dinsel baskı
“Gericilik” terimi, genellikle geleneksel, muhafazakâr veya eski düzenin korunmasını savunan bir tutumu ifade eder. Ancak, terimin anlamı geniş bir şekilde yorumlanır ve kullanıldığı bağlama bağlı olarak değişir. İşte “gericilik” terimiyle ilişkilendirilen bazı temel özellikler:
- Muhafazakârlık: Gericilik, genellikle mevcut düzeni, kültürel normları ve gelenekleri korumayı savunan bir muhafazakâr yaklaşımı ifade eder. Değişime karşı direnç gösterme eğilimindedir ve mevcut toplumsal düzeni sürdürmeye odaklanır.
- Dini ve Kültürel Geleneklere Bağlılık: Gericilik, genellikle dini ve kültürel geleneklere büyük bir bağlılık içerir. Bu, toplumun temel değerlerini ve normlarını korumayı amaçlar.
- Değişime Karşı Direnç: Gericilik, toplumda veya kurumlarda gerçekleşen hızlı değişimlere karşı direnç gösterir. Bu direnç, teknolojik, sosyal, kültürel veya siyasal değişiklikleri içermektedir.
- Otoriteye ve Hiyerarşiye Değer Verme: Gericilik, genellikle otoriteye saygı göstermektedir. Toplumda belirli bir hiyerarşinin korunmasını savunmaktadır. Geleneksel liderlik yapılarına vurgu yapılmaktadır.
- Toplumsal Normlara Katı Bağlılık: Gericilik, toplumsal normlara katı bir bağlılık içerir ve bu normların değişmesine karşı direnç gösterir. Bu durum, cinsiyet rolleri, aile yapısı ve diğer toplumsal normlarla ilgilidir.
- Dışa Kapalılık: Gericilik, dış dünyaya veya farklı kültürlere karşı bazen dışa kapalı bir tutumu ifade eder. Farklı dünya görüşlerine, inançlara veya yaşam tarzlarına karşı hoşgörüsüzlük içermektedir.
Dinsel baskıya maruz kalınan eğitimlerde en tehlikeli unsurlar ise mollalık ve radikal islamcıların uyguladığı baskı eğitimidir.
Gericiliğin kitle üzerindeki kısıtlamaları
Eğitimde gericilik, genellikle muhafazakâr, geleneksel veya sınırlayıcı bir eğitim anlayışını ifade eder. Bu tür bir eğitim modeli, belirli normları, kültürel değerleri ve gelenekleri koruma eğilimindedir. Ancak, bu geri kalmış dinci zihniyetin gelişmekte olan çocuklara olumsuz etkisi olur:
- Eleştirel Düşünceyi Sınırlama: Gericilikle ilişkilendirilen eğitim modelleri, öğrencilerin eleştirel düşünce becerilerini sınırlayabilmektedir. Değişime karşı direniş, farklı düşünce tarzlarına ve perspektiflere kapalı olma eğilimindedir.
- Bilimsel Gelişmeye Karşı Direniş: Bazı gerici eğitim anlayışları, bilimsel bulgulara veya evrime karşı direniş gösterebilmektedir. Bu durum, öğrencilerin bilimsel düşünceyi kavramalarını ve bilimsel yöntemi anlamalarını engelleyebilmektedir.
- Toplumsal Cinsiyet Rollerini Güçlendirme: Geleneksel cinsiyet rollerini vurgulayan bir eğitim modeli, toplumsal cinsiyet eşitliği konusundaki ilerlemeleri engelleyebilmektedir. Bu durum, öğrencilere belirli cinsiyet stereotiplerini benimsemelerine yol açar.
- Çeşitliliği Göz Ardı Etme: Gericilikle bağlantılı eğitim modelleri genellikle kültürel çeşitliliği göz ardı eder veya reddedebilmektedir. Bu durum, öğrencilerin farklı kültürleri, inançları ve yaşam tarzlarını anlamalarını zorlaştırır.
- Öğrenci Merkezli Eğitimi Zayıflatma: Gericilik, sıklıkla öğrenci merkezli eğitim modellerine karşı çıkar. Bu durum, öğrenci katılımını sınırlar ve öğrenme deneyimlerini kişiselleştirmeye karşı direniş içermektedir.
Eğitim sisteminin amacı, öğrencilere eleştirel düşünme becerilerini kazandırmak, çeşitliliği teşvik etmek ve bilimsel düşünceyi desteklemek gibi genel ilkelere dayandırılmalıdır. Tüm bu kriterler göz önünde bulundurulduğunda baskıcı din eğitimleri çağdaş eğitim sistemini baltalamaktadır. Çocuklar ve bir ülke teknolojik ve bilimsel çalışmalar ile gericilikten kurtulmaktadır.